Amedspor bu keyfilikten kurtulmalı ve bu keyfiliğe son verecek mercide teknik direktörün kendisidir. 1.lig düzeyinde hücum bu kadar serseri toplarla ve doğaçlama oynanamaz. Hücumda orta saha ve defans desteği olmadan rakip yarı sahasında atak devamlılığı sağlanamaz.
Servet Çetin takımın kondisyonunu arttırmış, bu büyük bir olumluluktur. Aynı Servet Çetin daha akılcı bir organizasyon ile oyuna dinamizim kazandırabilir. Dinamizim korku üstüne bina edilemez. Tedbir almak başka, korku bambaşka bir şeydir.
İtiraz eden kişiye “sesin detone” derken Sayın İmamoğlu farkında olmadan şunu dile getirmiş oluyor. “Buradaki herkes gibi sen de bu kurala uy. İktidarın etrafında saçaklanan, ne yapılırsa şakşaklayan bu topluluk gibi kurallara uy, bunun dışına çıkma.”
Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi aldığı 2004, bu yönüyle PKK’yı telaşlandıran bir yıl oldu. Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin (“Komplo Süreci”) başlangıç tarihi olarak kabul edilen 9 Ekim 1998’in yıldönümlerinde PKK’nın düzenlediği kitlesel protesto gösterilerinin 2004’teki sonuncusu sönük geçmiş, bu da önemli ölçüde Türkiye’nin AB ile kurduğu yoğun ilişkilerin Kürtler üzerinde yarattığı “sosyal, ruhsal ve düşünsel farklılıklar”a bağlanmıştı. Silahsız Kürtlerin bu tepkisi silaha ve silahlı Kürtlere gösterilmiş ilk karttı ama rengi henüz kırmızı değildi.
Bahçeli’nin ‘Öcalan hapisten çıkabilir’ sözü Türklere yönelik bir ezber bozucu çıkıştı ve karşılık da buldu. Şimdi Kürt cenahından birinin benzer bir çıkış yapması, ezberleri bozması ve zihinlerdeki psikolojik barajı yıkması gerekir. Nasıl ki “Kürtçe konuşmak serbest olursa ülke parçalanır” fikri gerçekçi olmayan bir psikolojik baraj ise, benzer bir psikolojik baraj Kürt camiasında da var. O da, “PKK silah bırakırsa yok oluruz. PKK’ya silah bırakın dersek bizi hain ilan ederler, öldürürler” korkusu, tabusudur.
Hikâye ve roman gibi edebiyat türlerine Batılılaşma aracı olarak görüldüğü için uzak duran geniş bir kesim 1960’lı yılların sonunda bir romanı sahiplenmişti: Minyeli Abdullah. Yazarı 15 Ocak 2022’de vefat eden Hekimoğlu İsmail’di. Bugüne kadar milyonu aşkın tirajıyla hâlâ kırılamayan rekorun sahibi Minyeli Abdullah romanı. Halkın bu romanı sahiplenişi inanılmazdı. Ortaokula gittiğim yıllarda komşu evine toplanan mahalleli kadınlar beni çağırıp Minyeli Abdullah romanını okutturmuşlardı. Mevlitlerde, hatimlerde, dini sohbetlerde bir araya gelen bu kadınlar, bu sefer bir romanı dinlemek için toplanıyordu.