GÜNÜN YAZILARI

Aslında elbise yok ama modası var: Metaverse ve moda

Siber moda, sanal moda, dijital moda veya meta moda, oldukça yeni bir kavrama verilen türlü isimler. Öyle ki henüz İngilizce’de de Türkçe’de de sabitleyemedik; şimdilik bu tabirler kapışıyor, bakalım hangisi ayakta kalacak? Nedir bu siber moda? Elle tutulmaz, akmaz, kokmaz, ekransız görülmez giysi ve aksesuarların olduğu bir alem. Bu giysiler insanı soğuktan, güneşten korumaz. Ütü istemez. Bunları yıkamak da gerekmez. Dolapta yer tutmaz. Dijital ortamda tasarlanmış 3D görselli bir veri yığınını alıyorsun. İçine fotonu, videonu ya da avatarını yerleştiriyorsun, ta taam.

“ Abdülhamit’in Yıldız Sarayı’nda kadrolu primadonna, bas, tenor vardı”

Arturo Stravolo, 90 yaşında 17 Nisan 1955’de İstanbul’da vefat etti. Feriköy'deki Latin Katolik Mezarlığı'na defnedildi. Uzun yıllar bir daha kimse ondan ve ailesinden bahsetmedi. Zaten onun Yıldız Sarayı'nda 15 yıl Abdülhamit ile geçen hayatı ne Kızıl Sultan ne de Ulu Hakan mitlerine pek uymuyordu.

Dino Buzzati Tatar Çölü’nün kahramanı olarak neden bir subayı seçmişti?

Tatar Çölü bir bekleyişin, bekleyişin anlamsızlığının ve oradan türeyen bir yabancılaşmanın romanıydı. Gerçekleştiğinde bir kahraman olunacak Tatar saldırısının gerçekleşmemesinin bekleyişiydi bu. Saldırı bir gün gerçekten vuku bulur gibi olduğunda ise, tesadüfe bakın ki, Drogo hasta yatağındaydı ve kahramanlıktan onun payına bir şey düşmemişti. Ve Drogo’nun hayatı, bekleyişle tüketilen bir hayat olmuştu; boşa gitmiş bir hayat. Bana yıllar sonra bu romanı bugünlerde hatırlatan esas şey ise şu soru oldu: Buzzati, bekleyişi, bekleyişin anlamsızlığını, bekleyiş uğruna tüketilen bir hayatı ve yabancılaşmayı anlatmak için neden bir subayı, Teğmen Drogo’yu seçmişti?

Elde var şiddet

Müzikalimiz dans ederek birbirine sustalı çeken delikanlıların, “Batı Yakası’nın Hikâyesi”. Sustalı da enstrüman; ritme uyuyor, şarkı bile söylüyor. Lâkin mahalledeki kahramanlık tartışmalarında “Benim babam seninkini döver” meselesi sınır tanımıyor. Tek dişi kalmış medeni dünyayla “hanım evlâdı” arasındaki bağlantıyı kavramışız. Sinemanın bıçkın yer göstericisi Amerikalı külhan gençleri beşinci kez seyrederken, “Bir kafa atsan devrilir” diyor kulağımıza.
- Advertisement -

Cumhuriyetçilerin Obama’sı, Trump’ın veliaht prensi: Hint milyoner Vivek Ramaswamy

Trump açılan yeni davalar nedeniyle neredeyse her ay yeniden gözaltına alına dursun, Cumhuriyetçi Parti’de yeni bir yıldız doğdu. 2024 seçimleri için Cumhuriyetçi Parti’den başkan adayı olan Hint milyoner Vivek Ramaswamy, hem anketlerde %10 ile üçüncülüğe yükseldi hem de ilk münazarada fırtına gibi esti. Vivek Ramaswamy, oy verme yaşının 21’e yükseltilmesi, FBI ve Eğitim Bakanlığı’nın kapatılması, devlet çalışanlarının %80’inin işten çıkarılması, Ukrayna ve İsrail’e askeri yardımların kesilmesini savunan radikal bir Trump hayranı. Kendisini 2004’te Obama’nın yaptığı konuşmadaki gibi “komik isimli zayıf çocuk” olarak tanımlayan Vivek’in amacı önseçimi kazanmak değil, 2024 seçimlerinde Trump’ın başkan yardımcısı adayı olmak. Zira Vivek, Trump’tan daha iyi Trumpçılık yapan, Trump’ın siyaseti bırakmasının ardından veliaht prensi gibi Trumpizm’i devam ettirecek bir isim. Vivek başkan yardımcısı adayı olursa 2024 seçimlerinde bir diğer Hint kökenli siyasetçi Demokrat Kamala Harris ile karşı karşıya gelecek.

En Son Çıkanlar