ANALİZLER

Solun Kültür Serüveni – 6 | Halil Berktay anlatıyor: İtaat ve İtiraz; Bilimperestlik ve Bilim Korkusu

"Cehenneme giden yollar iyi niyetlerle döşeliymiş. Aydınlanma’nın bilimperestliği, Marksizmin bilimperestliğine, Marksizmin bilimperestliği Stalinizme yansıdı. Buna karşılık Sağ, gene aynı Restorasyon döneminden başlayıp 19. ve 20. yüzyıl boyunca uzanan bütün şekillenişleri, farklı dönemsel tezahürleri içinde, hemen hiç hoşlanmadı Aydınlanma’dan. Tepkileri içinde, âdetâ Sol kültürün tam zıddını, aynadaki aksini oluşturdu. Rasyonalizmden hoşlanmadı. Bilinemezliğin esrarını, efsanesini korumayı yeğledi."

İran İsrail’e misilleme yaptı: Aslında ne oldu, bundan sonra ne olabilir?

İran’ın İsrail’e saldırısının etkisiz şekilde sonuçlanmasının ardından şimdi gözler Tel Aviv’de. İsrail’in bu saldırıya cevabı ne olacak? Masada hangi seçenekler var?

“İsrail-İran gündemiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, birkaç ülke dışında herkes takım tutar gibi konuşmalar yaptı”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Anlaşılan Biden çok baskı yaptı, Netanyahu İran’ın bu saldırısına cevap vermeyeceklerini söyledi. Ama konuşulan şu: Bunun karşılığında pazarlıkta ne aldı? Ya para, ya silah ya da Refah’a girme izni aldı. Bunlar konuşuluyor.”, “Yunanistan eski maliye bakanının zoomdan katılacağı Filistin yanlısı bir etkinliği yasakladı. Dünyada ifade hürriyeti diye bağıran Batılılar, konu İsrail’e gelince ifade hürriyetini kısıtlayabiliyorlar.”

“Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki İran Konsolosluğu’na saldırıyı da kınaması lazım, yoksa karar geçmez”

Emekli büyükelçi Yalım Eralp: "Suriye'deki İran konsolosluğuna yapılan saldırı devletler hukukuna aykırı. İran buna yani Birleşmiş Milletler yasasının 51. maddesine dayanarak İsrail'e füzeler yolladı.", "Eğer dengeli bir karar isteniyorsa Suriye'deki İran Konsolosluğu'na da saldırının kınanması lazım. Yani iki devletin de beraber kınanması lazım. Aksi takdirde hiçbir Güvenlik Konseyi kararı geçmez."
- Advertisement -

Etyen Mahçupyan ile Küçük Meseleler: Tesadüfler

İsmail İçen bu hafta Küçük Meseleler’de Etyen Mahçupyan ile tesadüfleri konuştu: “Tesadüflerin bu dünyada bizim sandığımızdan daha önemli olduğunu teslim etmemiz gerekiyor. Belki de Tanrısal olanın da asli unsuru tesadüflerdir. Determinist bir dünyada yaşamıyoruz, tesadüf dediğimiz şey işin özü. Bunu da artık bilimsel olarak ölçebiliyoruz. İnsanların ürettiği gerçeklik de stokastik ve nonlinear. Stokastik yani herhangi bir eylem yaptığımızda tek bir sonucu yok. Bir sürü ihtimal var. O ihtimaliyetler sürekli değişiyor, o eylemi tekrar yaptığımda başka bir ihtimal olabilir. İkincisi nonlinear. Yani benim bir eylemimin seni nasıl etkilediği sorusunun cevabı; benim bu noktaya nasıl geldiğimle, senin o noktaya nasıl geldiğin belirliyor bunu. Senin şu ana kadarki bütün hayatın ve benim şu ana kadar ki bütün hayatım benim seni nasıl etkilediğimi belirliyor.” Küçük Meseleler şimdi yayında.

En Son Çıkanlar