Yazarlar

PKK ve Türk solcuları (3) Silâh, savaş, “Önderlik”

İlkokuldaydım. Herhalde ikinci veya üçüncü sınıfta, ilk 10 Kasım kompozisyonumu yazıyordum. İlk olmuş olması gerektiğini, bu işin usul ve âdâbı hakkındaki, şimdi anlatacağım cehaletimden çıkarsıyorum. Annem baktı ve Atatürk’ten böyle küçük harf “o”yla değil büyük harfle, “O” (O’nu, O’na, O’nda, O’ndan) diye söz edilir dedi. Neden dedim. Çok büyük işler yaptığı için dedi. Oturup düzelttim hepsini. Siyaset kültürümüze ilişkin bir dersti (aynı 1950’lerde, hele babam hapiste ve sürgündeyken, okulda sosyalizmden, sosyalistliğimizden asla söz etmeme tenbihleriyle birlikte). Hiç unutmadım.

Paket programla mühendislik olur mu? Peki, deprem yargılamalarında bilirkişilik olur mu?

Ülkemizde paket programlar genelde yanlış kullanıldı ve son örnek de bunun ispatı oldu. Paket programlarla yapılan model ve analizler değişmez gerçeklik zannedilip denetimsiz kaldı. Ne modellediğinden ve ne hesapladığından haberi olmayan kişiler mühendislik yaptıklarını zannetti. Modeli ve sonuçları, girdileri ve çıktıları nasıl denetleyeceğini bilmeyen kişiler ise bunlara onay verdi.

Bir şeyhin iki düşman müridi

Necip Fazıl’ın Erbakan’ın yanında olması, Hüseyn Hilmi Işık’ı kızdırır ve gazetesinde “Erbakan’ı ve Necip Fazıl’ı kumar masasında fahişelerin arasında gösteren” bir karikatür yayınlatmaya kadar ileri gider. Polemik üstadı Necip Fazıl da, Büyük Doğu dergisinde onları yerin dibine sokan yazılar yazar. Aynı şeyhin iki müridi birbirinin can düşmanıdır artık. Her ikisi de Şeyh Abdülhakim Arvâsî’nin gerçek temsilcisi olduğunu iddia eder.

Yeni süreç, umut ve endişeler

Şayet Türkiye, Suriye Kürtlerinin de silah bırakarak kurbanlık koyun gibi başlarını Suriye’deki yeni yönetime uzatmalarını barışın sağlanmasının bir şartı olarak ileri sürerse, bu adil ve makul bir çözüm olarak görülemez. Çok ağır bedeller ödeyen Suriye Kürtleri, mülkiyet, yaşam hakkı ve özgürlüklerini tehlikeye sokacak, siyasi statüsüz bir dayatmaya rıza göstermez. Türkiye kendi Kürtleriyle kardeşçe bir arada yaşama zeminini oluşturduğunda, sınırları dışındaki Kürtlerin de sevgi ve sempatisini kazanır.
- Advertisement -

Stil, mezar-ı metrûke ve barış

Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın toplumsal barış yolunda gündeme gelen bir ziyareti, fotoğrafla ilgili yazı dizimi de etkiledi. Önder’in Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın İmralı’da darbeyle öldürüldükten sonra 29 yıl yattıkları “mezar-ı metruke”yi ziyaretleriyle ilgili sözleri, “stil”i, hem onun portresine, hem de “barış”a dair çok şey anlatıyor. Bir cümlesi bile: “Dünya görüşümü zorlayan şeyler olduğunda tercihimi barıştan yana koydum.”

En Son Çıkanlar