Jonathan Powell’ın meşhur sözünde olduğu gibi her iki taraf da "Hiçbir zaman yenilgiye uğratılamayacaklarını biliyorlardı ama, asla kazanamayacaklarının da farkına varmışlardı.” Yine Jonathan Powell’ın meşhur “bisiklet teorisi”nde dediği gibi, “Müzakere başladığı zaman hiçbir şekilde durmasına izin verilmemelidir. Aksi halde bisiklet düşer ve bir daha yerden kaldırmakta çok zorlanırsınız.” Türkiye-PKK arasındaki görüşmelerde bisiklet defalarca düştü, defalarca kaldırıldı. Bisikletin yerde olduğu dönemlerin yaşama, maliyeti çok ağırdı fakat pedalın yeniden çevrilmeye başlandığı her seferde bisiklet yola ilerlediği noktadan devam etti. PKK’nin kendini feshetmesi çağrısı bugünkü ortaklar kadar, 1993’den itibaren çözüm için uğraşan herkesin başarısı.
Yazımın ana fotoğrafı, fotoğrafın belge (“alâmet, nişan”) niteliğine de derinlik kazandırıyor. Hatta bazı kareler sözlükteki her anlamıyla bir “nişan”: “ “Bir şeyi göstermek için dikilen şey, taş”, “hedef”, “bir sözleşme ve tören”, “alamet-i farika”, “bir yaranın bıraktığı iz”, “padişahın imzası, tuğrası”. Yukarıdaki fotoğrafın bana etkisinin de “belge”nin, “nişan”ın bütün bu anlamlarını karşılayacak güçte olduğunu söyleyebilirim. “Fotoğraf okuması” da “Roman gibi fotoğraf, çevir çevir oku” kabilinden.
Türkiye örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesiyle ilgili uygun koşullar yakalarken, Öcalan da muhtemelen Kürt hareketinin ve siyasi varoluşunun mevcudiyetini siyaset yoluyla koruyabileceğini görmüş ve bir dönüşümün işaretini vermiştir. Öcalan’ın açıklamasını bir önceki dönemin veri ve dengelerinden Kürt talepleri ve beklentilerinden hareketle değil, bunlara oranla değerlendirilmek daha yerinde olur.
Almanya seçimlerinin en büyük sürprizi AfD’nin %20’lere çıkması değil, ikiye bölünmesine rağmen oyunu iki kat arttıran, Berlin sandıklarından birinci çıkan Sol Parti’nin %9 oy almasıydı. Alman solu 36 yaşındaki dövmeli bir Ortadoğu uzmanı genç kadının liderliğindeki bir TikTok kampanyasıyla adeta küllerinden yeniden doğdu, Batı Almanya’da oyunu arttırdı, gençlerin, kadınların, göçmenlerin desteğini aldı. Alman siyasetinin yeni bir yıldızı var artık: Heidi Reichnnek. Reichnnek’in ilham kaynağı ise Arap Baharı.
Sözlük anlamı itibariyle “Ramazan”ın güneşin sıcaklığıyla taşın kızması anlamına gelmesi önemlidir. Güneşin kavurucu sıcaklığıyla taşı kızdırıp yakması gibi, Ramazan da günahları ve bencil tutkuları öylesine yakmalı. Ramazan kelimesinin iki anlamı daha var: Biri keskin kılıç, diğeri güz yağmuru. Bu her iki anlamın da insanın yapıp ettikleriyle yakın ilişkisi var. Ramazan orucu keskin bir kılıç gibi günahları kesip yok eder veya güz yağmuru gibi silip süpürür. Her üç anlam çerçevesinde sanki insan, bedeni üzerinden kendi ruhsal durumuna dış bir müdahalede bulunur.