Manşet

Kültür Bakan Yardımcısı’ndan ilk Cannes ödülünü alan kadın oyuncu Merve Dizdar’a: “Er ya da geç halkımız kendisini aşağılayanların hadlerini bildirecektir”

Merve Dizdar’ın Cannes Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşma sosyal medyada tartışma yarattı. AK Parti temsilcileri ve taraftarları Dizdar’ı “eziklikle”, “vatanını sevmemekle” ve “ülkesini şikayet etmekle” suçlarken; Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan ise yaptıkları paylaşımlar ile Merve Dizdar’ı tebrik etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy herhangi bir paylaşım yapmazken, bakan yardımcısı Serdar Çam ise Merve Dizdar’ın konuşmasına nefret kustu: “Kendi ülkesinin kadınlarının hakkını, hukukunu koruyormuş gibi yapıp, aslında oradaki Ermeni, PKK, FETÖ veya DHKP-C lobilerenin düşmanca yürüttüğü saldırı ve yakıştırmalarına benzer bir tavırdır bunların tavrı. Er ya da geç halkımız kendisini aşağılayanların hadlerini bildirecektir.”

Cannes’da Altın Palmiye alan Fransız yönetmen konuşmasında Macron’u eleştirdi; Kültür Bakanı önce tebrik etti, sonra yanıt verdi

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan Fransız yönetmen olan Justine Triet, ödül konuşmasında Macron’un emeklilik reformunu eleştirdi: “Neoliberal Fransa hükümeti, kültürü metalaştırıyor, Fransız kültürünün özgünlüğüne zarar veriyor. Bu özgünlük olmasaydı bugün sizin önünüzde konuşamazdım” dedi. Kültür Bakanı Rima Abdul Malak, Triet’i önce tebrik etti, sonra eleştirdi: “Fransız film finansman modelimiz olmasaydı bu filmi çekemezdiniz.”

“Bu ödülü Türkiye’de hakettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen…”

Cannes Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü, Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filmininin başrol oyuncusu Merve Dizdar kazandı. Dizdar: “Bu ödülü Türkiye’de hakettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.”

Bu neyin seçimi?

Muhalefetin ne dediğinin ve neyi nasıl yapacağının önemi kalmadı. Kılıçdaroğlu’nun kazanması belirli bir siyasi çizgiyi ima etmiyor… Sadece yolu açıyor ve topluma ‘yeniden’ siyaset imkanı sunuyor. Dolayısıyla seçim iki aday arasında değil. Siyaseti (ve devleti) İttihatçılığa teslim etmekle elimizde tutmaya çalışmak arasında. O nedenle Kemalist milliyetçiliğin muhalefet sahnesini ele geçirmesine rağmen Kürtlerin menfaati Kılıçdaroğlu’nu desteklemekten geçiyor. HDP’nin hareket alanının nispeten geniş kalması, Kürt meselesinin ‘teröre’ endekslenmemesi için…Söz konusu milliyetçiliğin kaba sabalığını görüp tepki duyan ‘liberal-demokrat’ muhaliflerin de aynı şekilde büyük resmin farkında davranması lazım.
- Advertisement -

Muhalif seçmenlerin kazanma umudu yerlerde sürünen kesimi için, ikinci tur motivasyonları

İlk turda oyunu büyük umutlarla ve ‘seçilecek’ duygusuyla Kılıçdaroğlu lehine kullanan fakat ikinci tur için aynı şeyleri söyleyemeyenler arasındayım. Ama bu beni ertesi gün geri dönmek üzere 7 saatlik bir karayolu yolculuğunu göze almaktan alıkoymuyor. Bu grupta yer alanların çoğunluğunun da benim gibi davranacağını gözlemliyorum. Peki, ikinci turda kazanma umudu az olan bizim gibiler 28 Mayıs’ta hangi motivasyon ya da motivasyonlarla sandığı gidecek? Ben bu yazıda kendi motivasyon kaynaklarımı anlatacağım.

En Son Çıkanlar