GÜNÜN YAZILARI

Çocuklar anayasa yapabilir mi?

“Gelecek nesillerin iradesine ipotek koyacak bir metin”. Tırnak içindeki ifade Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu tarafından kullanılmıştı. Ülkenin en ‘bağnaz’, dolayısıyla en ‘anti-demokrat’ ve ‘anti-liberal’ partilerinden biri olarak işaret edilen bu hareketin genel başkanının, tek başına (bütün diğer ‘demokrat’ ve ‘liberal’ geçinen partilerden ayrışarak) gerçek bir demokrat-liberal pozisyonu savunması çok ilginç. Üstelik bu pozisyon epistemolojik olarak dinle de çelişkili! Bu ‘yaman’ çelişki Türkiye’yi anlamak için iyi bir fırsat.

“Değiştirilmesi teklif edilemez” nasıl değiştirilmesi teklif edilemez oldu?

Anlaşılan bazıları Anayasa’nın ilk dört maddesini bizzat Atatürk’ün yazdığını zannediyor. Halbuki 1924 Anayasası’nda, 1961 Anayasası’nda değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddesi yoktu. 12 Eylül’den sonra anayasa yazmakla görevlendirilen Orhan Aldıkaçtı’nın taslağında, darbecilerin Danışma Meclisi’nden geçen taslakta da yoktu. Dördüncü maddeyi askerlerden oluşan MGK’nin Anayasa Konseyi üretti. Evren ve beşibiryerde de onayladı. Türkiye’de siyaset, medya, entelektüel tartışma bugün 12 Eylül’ün Danışma Meclisi’nin bile gerisine düşmüş durumda.

200 yıldır Mısır’la ilişkiler hep sıkıntılı oldu

Mısır’la ilişkilerimizin nerede ise 200 yıldır hep inişli çıkışlı olduğunu hatırlamak gerekiyor. Belki de bu normal sayılmalıdır. 19’uncu yüzyılın ikinci yarısı ve 20’inci yılın ilk yılları dışında iki ülke arasındaki ilişkiler hep bir rekabet ortamında cereyan etti. Hem Osmanlı hem Cumhuriyet dönemlerinde muntazam aralıklarla meydana gelen krizlere ana hatlarıyla göz atmak belki bu seferki yakınlaşmanın da pek kalıcı olmayacağına işaret edebilir.

Sabah sabah kahvaltı mı hazırlanır!

Kahvaltı sofrası ayrı bir âlem. İkisinin de “çilingir”i olsa bile rakı masasından “getir-götür”lü, teferruatlı bazen. Hem de sabah sabah! Gözün, sabahın köründe… Bu durum “Bi yumurta kıramaz” modelinin yanında, “kahvaltı onun işidir” brövelileri de ortaya çıkarıyor. “Bizde mangalı erkek yapar” heybeti kahvaltıda da mümkün. Sahanda gözü patlamamış sucuklu yumurta, şöyle acılı bir menemen, tavada takla atan omlet filan “Erkek eli değince bir başka oluyor”! “Evlilik ve kahvaltı” da felsefe konusu esasında.
- Advertisement -

Merkez sağı fazla küçümsemenin bedelini ödüyor olabilir miyiz?

Türkiye’de merkez sağ, demokrasiye muhalif olan ve aşırılığa kaçan her türlü dini, seküler, sol ya da sağ-milliyetçi ideolojiye karşı durarak kendini inşa etmiştir. Bu anlamda, bir karşı siyasi harekettir. Bürokratik, tekçi, vesayetçi ve yukarıdan aşağıya siyasete karşı durarak demokratik sistemin gerçek manada kurulabilmesini sağlayan en önemli çizgidir. Bu çizgide ilk kurulan parti adının Demokrat Parti olması, hiç de boşuna değildir. Aşırı dindarlığın, aşırı Batıcılığın, aşırı milliyetçiliğin, aşırı solculuğun ve aşırı sağcılığın, demokrasinin yeşerip güçlenmesine ne büyük zararlar verdiğini yaşayarak gören, memleketçi insanların inşa ettiği, kültürel direniş içeren bir politik hattır bu.

En Son Çıkanlar