GÜNÜN YAZILARI

Sırrı Süreyya Önder: Bir önyargı parçalayıcısı…

Samimiyet, sahicilik ve iyilik elele verip “ete kemiğe büründük, Sırrı diye göründük” diye halay tutsalar yeridir... İhtiyacımız olan şey, Sırrı Süreyya Önder’vari bir samimiyet ve sahicilik... Böyle olunca, düşünce ayrılıkları bâki kalır ama, bunlar göz oyma nedeni olmaz...

Cem Köksal olayından dersler: Hangi sekülerlik?

Cem Köksal hatalı olsa bile konunun yargıya taşınmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Konu hukuki zeminde değil, toplumsal zeminde tartışılması gereken bir konu. Olayın işini kaybedecek boyuta tırmanması da bana göre gerekli değildi. Bu olay, kurumsal tarafsızlık ile kültürel kimlik arasındaki denge üstüne düşünmemizi gerektiriyor. Şirketler Köksal'ın savunduğu gibi katı seküler bir kurumsal duruş mu sergilemeli, yoksa dini ve kültürel uygulamaları kabul eden kapsayıcı bir duruş mu tercih etmelidir? Böylesi bir kapsayıcılık tarafsızlığa zarar vermez mi?

Otoriter rejimler mü’minler değil, münafıklar üretir

Hakikatin iktidarın gücüne ve zoruna ihtiyacı yoktur. Buna karşılık, özgürce ifade edileceği bir hürriyet zemini, temsili için de, tebliği için de onun olmazsa olmazıdır. O halde dindarın ‘din namına’ da devletten beklediği şey, ancak hürriyetin, adaletin ve hukuk önünde eşitliğin teminat altına alınması olabilir. Bundan fazlası, yani din için devletin sopa kullanması dine ancak zarar getirir. Hele ki dinin sopa olarak kullanılması, dine külliyen zarardır.

Yaşar Kemal ‘Böyle kardeşlik olur mu?’ diyordu

Yaşar Kemal hakkında Der Spiegel dergisine yazdığı bir yazıdan dava açılmıştı. O da itirazlarını sürdürüyordu: “Dünya artık küçük bir köy oldu… Ben yazmışım, yazmamışım ne olacak? Ecevit gibi bir adam benim Türkiye’yi jurnal ettiğimi söylüyor. Ben muhtariyet de demiyorum. Dilini ver adama, adam kardeşinin dilini keser mi?"
- Advertisement -

Tüpten çıkan macun

Öcalan, dayandığı ve üzerinde yükseldiği düşünsel ve toplumsal zeminin yok olduğundan hareketle PKK’nin defterini kapattı. PKK belli bir çağın şartlarının bir sonucu olarak hayat bulmuştu ve yine bir başka çağın değişen şartlarının bir sonucu olarak da nihayete ermesi lazımdı. Gerçekte bu, geç kalmış bir sondu. Nitekim PKK de çok geçmeden Öcalan’ın çağrısına uyacağını duyurdu ve ateşkes ilan etti.

En Son Çıkanlar