GÜNÜN YAZILARI

Modern ve mahrem

İkinci Mahmut ve Mustafa Kemal’in takip ettikleri projeden sonra zihinlerde uyanan soru şudur: “Batı-dışı modernleşme mümkün mü?” Ernest Gellner’e sorarsınz, batı modernitesi biriciktir, taklid edilemez, aktarılamaz, uyarlanamaz Nilüfer Göle, belki de bu durum tespitini göz önüne alarak bu soruyu sordu, üzerinde çalıştı, başkasının da bu soruyu bu kadar net sorduğuna muttali olmadım. Bu açıdan soru değerliydi, Ahmet Çiğdem neden bu soruyu küçümsüyor, anlayamadım.

Bir Kürt ve Bin Türk (veya tersi)

Bir mert Kürdü bin tane serseri Türke tercih ederim ve bir mert Türkü bin tane serseri Kürde tercih ederim. Kürtlüğün veya Türklüğün bizzat bir değer olduğunu düşünen herkes nazarımda cahil insandır. Kürtlük ve Türklük başka “kazanılması gereken” şeylerin vesilesi olduklarında değer kazanırlar. Nedir bunlar? Adalet, eşitlik, özgürlük, haysiyet. Mesela Kürtlüğün inkarı bir zulüm, bir gadr olduğu için Kürtlüğün vurgulanması bir adalet eylemi haline gelir. Adalete hizmet ediyorsa Kürtlük gereklidir. Kürtlük tek başına ve bizzat özel bir statüye sahip birşey değildir.

100 yıllık Kürt gerçeği…

Abdülhalik Renda’nın dönemin başbakanı İnönü’nün talimatıyla hazırladığı “Kürt raporu”, günümüze kadar uygulanmak istenmiş, birçok hükümet tarafından temel ilke olarak kabul görmüştür. Rapor şunu söylüyor: “Arazisinde iki milletin aynı kudret ve salahiyetle (yetki) hakim bulunması imkanını katiyen görmüyorum.” Şöyle özetleyebiliriz: Bu topraklar, yalnız Türklere yeter, başkasına yer yoktur. Bugün “Terörsüz Türkiye” diye tanımlanan yeni süreç, eski paradigmanın uygulama kabiliyetinin kalmadığının kabulü anlamına geliyor.

Süreç karşıtlığının üç hali

Sürece dair iki farklı tutum söz konusu: Bir kısım insan özünde sürecin başarısını arzuluyor ama süreç hakkında birtakım kuşkular ve korkular taşıyor. Fakat bir kesim de çeşitli gerekçelerle sürece açıktan karşı. Sürece omuz verenlerin, bu bağlamda, ikili bir sorumluluğundan bahsedilebilir: Biri, bu iki kesimi birbirinden ayırmak ve her birine karşı farklı bir dil kurmaktır. Diğeri ise, süreç karşıtlığın nedenlerini açıkça ortaya koymak ve bununla mücadele etmektir.
- Advertisement -

Kürt olmak kolay değil

Bugün itibarıyla egemen olan eğilim; inkarcılığın etkisini yitirdiğini, egemen görüşün değişmeye başladığını gösteriyor. “Kürt yoktur, onlar Türk’tür” demenin gerçekçi olmadığı anlaşıldı. Onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarıydılar. Varlıkları yok sayıldı. TBMM’de Kürtler Türktür nutukları atıldı. Akademide Kürtler Türktür diye doktora tezleri yazıldı. Bu tür tezleri yazanlar Bakanlık koltuğuna bile oturdu.

En Son Çıkanlar