GÜNÜN YAZILARI

Dior’dan Bella’ya Filistin sansürü

"Bella, Filistin'in özgürlüğü konusundaki net duruşu ve aktivizmi ile biliniyor. Diğer adı Hayriye. Bella, halen devam eden en son İsrail saldırılarında, önce bir süre sessizdi. Daha sonra Bella, Filistin karşıtlarından gelen ölüm tehditlerini ve markaların kendisine yönelik baskısını konu ettiği bir açıklama yaptı; yine de yıllardır yılmadan savunduğu doğruları söylemeye ve Filistin için mücadeleye devam edeceğini söyledi ve Instagram üzerinden Filistin paylaşımlarına hız kesmeden devam etti. Ve bu hafta içi bu sansürcü markalardan birinin Dior olduğuna dair haberler çıktı."

Yerli ve milli olana nasıl karar verilecek?

“Milli”lik kavramı bu kez de Anayasa çiğnenirken çıktı karşımıza. Millilik sırt dönülecek kavram değil. Bu coğrafyada yaşayan insanların “biz” duygusuna ihtiyaçları var. Kısacası sorun kavramın kendisinde değil, nasıl kullanıldığında; politik işlevinde… Kestirmeden konuşmak iyidir. İktidar bu kavramı, muhalefeti, çok sesli tartışmayı susturmak, cezalandırmak için kullanıyor. Yerli ve milli” ise, iddia sahibini çoğunluk rızasından da bağımsızlaştıran, hiçbir ölçülebilir nesnel dayanağa ihtiyaç duymaksızın, yapıp eylediklerini sorgulanamaz kılan bir otorite katına çıkartıyor. Hukukun bağlayıcılığı, temel hak ve özgürlükler, hatta halkın siyasi tercihleri… Bütün bunlar “yerli ve milli” olanın iradesiyle çelişirse birer teferruata dönüşüyor. Millilik iddiası, onu tanımlayana hepsini ezip geçme meşruiyeti sağlıyor. Peki iktidarın milli çıkarlar için en doğru; olabilecek tek geçerli siyaseti geliştirdiğini nereden biliyoruz? Asıl “yerli ve milli” siyaset, kendi kararlarını toplumun tartışmasına açan siyasettir. “Yerli ve milli” kimliğe; o coğrafyada yönetmekle sorumlu olduğu herkesin görüşlerine, siyasi temsiline alan açan siyaset, milli siyasettir.

Dağların arasındaki yankı vadisi

Aklıselimle zevkiselim farklı iki kelime… İşleyişi de öyle. Zevkiselimin temelleri daha belirgin, “Aklın yolu bir!” görünen aklıselimden daha karışık işlediği söylenebilir. Ona dayalı değerlendirmeler, “zevk sahibi”ni, beğenilerini -daha doğrudan- akla getiriyor sanki. Özellikle müzik, rüştünü ille de zevkiselim nezdinde kanıtlaması gerekmeyen, o yüksek katta hakkının da yendiğini düşündüğüm bir mesele. “Marş” kadrosuna atanan, etiketlenen şarkılar, türküler de öyle bazen.

Hazin son

Kılıçdaroğlu devri sona erdi. Genel bir değerlendirme yapıldığında, bu devrin başarılı olduğu söylenemez. Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanı oldu ve onun yönetimindeki CHP, o tarihten bugüne kadar yapılan beş genel seçim, iki yerel seçim, iki halk oylaması ve üç cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti.
- Advertisement -

Anayasa Mahkemesi kimin umurunda?

Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin tırpanlanmaya çalışılması İsrail’de onbinlerce insanı aylarca sokaklara dökmüştü. Peki, Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması skandalı Türkiye’de acaba kaç kişinin umurunda? Maalesef çok fazla değil. Çünkü, toplumun büyük bir kısmı için bu yaşananlar Ankara’da daha önce de benzerleri yaşanmış, yaşanan güç mücadeleleri. Ankara’da yüksek yargı kurumları arasındaki kriz doğrudan kimsenin hayatını etkilemiyor. Çünkü bu toplum hiçbir zaman zaten iyi bir hukuk devletinde yaşamadı. Gerçek bir hukuk devletinin ne demek olduğunu bilmiyor. Az hukuklu bir ülkede yaşamanın pratik yollarını buldu ve yıllardır bu düşük hukuk normlarında yaşamaya alıştı.

En Son Çıkanlar