GÜNÜN YAZILARI

Gökten üç elma düştü, üçü de…

Elmadaki enflasyona baktım. Verileri Ayarlama Enstitüsü TÜİK’in “veri”leriyle değil hissiyatımla ifade edeyim: “Elma yahu!..” Zira ben elmayı çocukluğumdan, bolluğundan bilirim. Bahçelere daldığımızda itibar etmezdik, kirazın, eriğin, kayısının, parmak kadar dutun yanında. Her yer elma… Misafirlikte Paşabahçe meyvelikte de en sona kalırdı. Muzun kabuğunun altında… Hüsnükabulümüzün çiçek gibi olduğu meyhanede bile masaya ilişmesi için üzerine limon sıkılıp tarçın filan boca edilirdi. Bedava, “müessesenin ikramı”.

Altın Kayısı ödülü Yargıtay’a

Yargıtay'ın Gezi kararıyla, iktidarın bir zamanlar hararetle destek verdiği Arap Baharı da “özgürlük mücadelesi görünümü ile halkların, hükümetleri ortadan kaldırması” olarak onandı. Yargıtay'ın Gezi'yi organize etmekten müebbet verdiği Kavala ve 18 yıl verdiği Mater, yine Yargıtay'ın onama kararına göre Gezi olayları sürerken 7-14 Temmuz arası Erivan'daki Altın Kayısı Festivali'ndeydi.

Yeni İttihatçılığa dipnot (5) Muhalefet ve Türkiyelilik

İktidar (devlet) Kürtlere yönelik tutumunda bir değişikliğin emarelerini göstermeye başladı. Ülke içinde ve dışında Kürt etnisitesine karşı olmadığını, ama Türk devletine doğrudan ya da dolaylı biat etmeyen bir Kürtlüğe geçit vermeyeceğini ima eden adımlar atmakta. Böylece Kürtlerin Türklüğe değil, (bu haliyle) devlete rıza göstermesi isteniyor. Ancak bu yeni yaklaşımın PKK/HDP cenahına ‘uygun’ geleceğini beklemek gerçekçi gözükmüyor. Devletin Kürt kimliğine yönelik tutumundaki değişim, iç siyasette Kemalizm’in tükenmesi ve ekonomideki çöküntüye rağmen muhalefetin seçimi kazanamaması, muhtemelen Kürtlere ‘Türkiyelilik’ tezinin son kullanma tarihinin geçmiş olabileceği mesajını vermiştir. Yeni İttihatçı paradigma altında ‘Türkiyeli’ olmaya çalışmak Kürt siyasi aktörlerine de gerçekçi gözükmeyebilir… Muhtemelen önümüzdeki sürede ‘Kürdi’ hassasiyetin özerkleşip derinleşmesine tanık olacağız. Tüm Kürtlerin tekil bir özne gibi telakki edildiği, Kürdistan fikrinin merkeze konduğu yeni bir gelecek hayali ve bundan neşet eden yeni bir siyasetle karşılaşabiliriz.

Sosyalist Syriza’nın yeni liberal lideri Stefanos Kasselakis: Devrime kısa bir Amerikan rüyası molası

Yunanistan’daki 2023 genel seçimlerini kaybeden sosyalist Syriza’nın karizmatik lideri ve eski başbakan Aleksis Çipras Nazım Hikmet’in dizeleriyle istifa etti, partide değişimin önünü açtı. 150 bin parti üyesi ise %56 oyla 35 yaşındaki Stefanos Kasselakis’i Syriza’nın yeni genel başkanı seçti. Yunanistan’ın ilk eşcinsel parti lideri Kasselakis, aynı zamanda sosyalist Syriza’nın ilk liberal genel başkanı. 14 yaşından beri ABD’de yaşayan Kasselakis, armatör bir babanın oğlu, eski bir Goldman Sachs bankacısı, 2008 yılında Biden kampanyasında çalışmış bir gönüllü ve finans uzmanı başarılı bir girişimci. KKTC’ye “devlet” dediği için milli meselelerde cehaletle suçlanan Kasselakis, henüz 2 ay öncesine kadar Miami’de oturan ve Yunanistan’da kimsenin tanımadığı bir iş insanıydı. Şimdi ise sosyalist Syriza’yı ABD’deki Demokrat Parti’ye çevirmek için beyaz gömleğinin kollarını sıvayan karizmatik bir ana muhalefet lideri. Fakat bunun için önce 20 sene yurtdışında yaşadığı için yapmadığı zorunlu askerlik hizmetini tamamlaması ve “sanki Netflix partiyi ele geçirmiş gibi” diyen Syriza’nın solcu elitlerini sakinleştirmesi gerekiyor.
- Advertisement -

Avrupa ile habire yol ayrımına gidip geliyoruz

Türkiye Cumhuriyeti, altına imza attığı uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu ve kendi kanunlarının üstünde bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Yine de “içişlerimize karışamazlar” tepkisinin beklendiği gibi devam edecek olduğu anlaşılıyor. AİHM kararları olsun, Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı, sert itirazlar, “önyargılı davranıyorlar” çıkışları görebiliyoruz. Ancak Türkiye’deki hukuk sistemi, bu kararı uygulamakla yükümlü. Siyaseten bu kararın ve bu gibi kararların uygulanmasına yol verilerek, Avrupa ile ilişkilere, yeni bir yön çizilebilir.

En Son Çıkanlar