GÜNÜN YAZILARI

Türkiye’nin demokrasi çizgisi

İsveç merkezli IDEA dünyadaki demokrasilerdeki gerilemenin 1975 yılından bu yana görülmeyen bir ölçüye vardığını iddia ediyor. Yine İsveç merkezli V-Dem’in yayınladığı yıllık demokrasi raporundaki Türkiye’nin demokrasi tarihini gösteren çizelgeye göre ise Birinci Meşrutiyet ile başlatılan demokrasimiz, II. Abdülhamit yönetiminde Tanzimat döneminin de gerisine gitti. İkinci Meşrutiyet ile ikinci sıçramasını yaptı, 1913 Bab-ı Ali baskınıyla yine geriledi. Tek parti döneminde demokrasi istikametinde ufak tefek düzelmeler görüldü, 1950 seçimleriyle büyük bir sıçrama kaydedildi. 12 Eylül 1980 darbesiyle bütün kazanımlar kaybedildi. Sonra 2010’lı yıllara kadar hızlı bir yükseliş ve AB reformlarıyla birlikte varılan en yüksek nokta ve ondan sonra da yine hızla 1950 öncesi düzeyine dönüldü.

Rusya gemi taşımacılığını Karadeniz’den Hazar’a taşıyor

Ukrayna-Rusya savaşı tam anlamıyla Karadeniz’e sıçramasa da bu bölge son zamanlarda ufak çatışmalara da yol açtı. Rusya bölgeyi artık çok güvenli görmüyor; Karadeniz’e bağımlı kalmak istemiyor anlaşılan. Boğazların yükü bir ölçüde hafifler. Bu bağlamda, ticaretin bir kısmını Hazar üzerinden yapmayı planlıyor anlaşılan. Geçen sene Hindistan ile 24 adet nehir-deniz kargo gemisi inşası için anlaşma yaptı. Gemiler Hindistan’ın Goa tersanesinde 2027 yılına kadar yapılacak.

Bingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat*

Bingöl Erdumlu, Türkiye’nin önde gelen radikal sol akımlarından Türkiye Halk Kurtuluş Partisi ve Cephesi’nin (THKP-C) az sayıdaki kurucularından biriydi. Hazırlığı birkaç yıl alan, nehir söyleşisi formundaki hatıratı, ölümünden bir süre sonra, Ekin Kitap’tan “Altıncı Süit: Bingöl Erdumlu Kitabı” adıyla yayınlandı. Bingöl Erdumlu’nun bu uzun röportaj hatıratında verdiği bilgiler ve yaptığı yorumlar, Türkiye siyasetinin ve sosyalist hareketinin halen tartışmakta olduğu bazı kritik olaylar bakımından son derece önem taşıyor.

Vatan kavramı nasıl doğdu?

Vatan kavramı, akrabalığın iskan olunan toprağa gömülmesiyle doğdu. Akrabalık kandan toprağa geçmek suretiyle vatan denilen şeyi mümkün kıldı. Bu yüzden toprağa akrabalık ilişkisi atfeden sözler (ana-vatan, baba-vatan) bu transferin duygusal kalıntılarıdır. Eskiden çadır anlamına gelen “yurt” kelimesi de tıpkı vatan kelimesi gibi günümüzde, eski anlamından boşanıp o yeni anlama büründü.
- Advertisement -

Kötü bir haberim var: Çiftçiler yaşlanıyor

Evet tarımla geçimini sağlayanlar yaşlanıyor ve gençler tarım yapmak istemiyor. Yaştan dolayı iş gücü kaybı demek bu. 2023 verileri de bunu doğruluyor. Sektörde kadınların yaş ortalaması 60.1, erkeklerin yaş ortalaması 57.7. Genel yaş ortalaması da 58.1. korkmamız gereken rakamlar bunlar. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar ortalama 58 yaşında demektir bu. Elbette gençler var, köyüne dönen de var ama iş gücü yaş ortalamasını değiştirmeyecek kadar azlar.

En Son Çıkanlar