Rubio, Rümeysa Öztürk’ün sınır dışı kararını, “Eğer beni akşam yemeğine davet ederseniz ve ben koltuğunuza çamur sürüp mutfağınızı sprey boyayla kaplarsam, beni evinizden kovarsınız” diyerek savundu. Dünyanın farklı yerlerinde farklı kişiler bu söylemler üzerinden 1933’ler Almanya’sını hatırlatmış. Ben bu ifadeleri biraz farklı okudum. İzninizle, farklı bir yol izleyerek, “ikiyüzlülük ile yaşamayı mümkün kılan tek yaşam biçimi olan liberalizmi” biraz savunacağım.
ABD Temsilciler Meclisinden bir yalaka Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek istiyor. Trump’ın yanına Netenyahu ve Putin olursa çekişme olur. Benim adayım Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Portekizli diplomat ve siyasetçi António Manuel de Oliveira Guterres’dir.
A, 26 Mart akşamına dek Beştepe’nin yerinden habersizdi. Bugün artık Vatan Emniyet’in ve Çağlayan Adliyesinin nezarethanesini, gözaltına alındığındaki haklarını (bu hakların da keyfi biçimde kullandırılmadığını) ve hatta “Ceza infaz kurumlarında bulundurulabilecek eşya ve maddeler hakkında yönetmeliği” dahi biliyor. Doğduğu günden beri üzerine titrediğimiz, sevgisiyle dolup taştığımız birinin 2025 Türkiye’sinde bunları yaşaması sadece hukuken değil her anlamıyla zor geliyor.
Dün, kutuplaştırmayı temel strateji haline getiren iktidar karşısında şimdiye kadar olmayan bir şey gerçekleşti. 10 yıldır sokağı ‘sokak eşittir darbe ve terörizm’ tehdidi ile susturan politika hızla bir çöküşe doğru gidiyor ve bu sefer bloklaşmış bir ideolojik karşı çıkışı yerine, başını apolitik gençliğin çektiği ve gitgide her kesimden toplumsal yapıları içine alan bir suskunluk uykusunun bitişini görüyoruz. İktidarın önünde tek çıkış var: Avrupa Birliği ile gireceği yeni ilişki. Bu hem kendisini hem de toplumu rahatlatacaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi herkese bir nefes aldıracaktır.
Hukukun bitip gittiğini, çuvalladığını söyleyen birinin, hukuk yerine ikame ettiği yegâne iki şey var: Putin ve Trump. Putin 72 yaşında Trump ise 78 yaşında. Serbestiyet ofisine çıkarken nefes nefese kalacak, seksenine merdiven dayamış muhtemelen 10, 15 yıl sonra aramızda olmayacak iki ihtiyar; mazisi yüzyılları aşmış, henüz ömrünün baharındaki Hitler, Mussolini gibi tiplerin selasını işitmiş “Hukuk” yerine ikame ediliyor. Evet dünyada enteresan şeyler oluyor ama bu kadar da iddialı konuşmak bilimsel bir siyasal analizin mahsulü olamaz.