Ağrı İsyanı’nın lideri İhsan Nuri Paşa’nın eşi Yaşar Hanım’ın İstanbullu mazbut bir küçük hanım iken kanla bastırılan bir isyanın liderinin eşine dönüşen hayatındaki belli başlı kilometre taşlarını anlattığı ‘Ağrı İsyanı’nda İstanbullu Bir Kadın’ adlı kitap, gerek siyasi arka planı ve gerek insanı saran yönüyle o döneme dair bakış açımızı genişleten, çok önemli bir kaynak niteliği taşıyor.
Adalet terazisini ellerinde tutan hukukçularımızın da medya, sosyal medya, günlük hayattaki duruşlarıyla bu sürece olumlu katkı sunması önemlidir.” Muhalefetin temkinli davranması, “önce atılacak adımları görelim” demesi, anlamlı. Gezi davası, Can Atalay kararı, Selahattin Demirtaş’ın durumu, Anayasa Mahkemesi kararlarına yönelik tutumlar değişecek mi? Özgür Özel’in “Önce Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulayın, sonra yeni bir Anayasa’yı konuşabiliriz” demesi de bir anlam taşıyor.
Nasıl hayat, sosyal değişim Erdoğan’ı Erbakan’ın ve Milli Görüş’ün karşısına çıkardı, yine sosyal değişim, zaman, değişen ihtiyaçlar da Demirtaş’ı mevcut Kürt siyasetinin, PKK çizgisinin karşısına çıkarabilir. Peki, Demirtaş tarihin kendisini taşıdığı o karşılaşma anına hazır mı?
Tabii ki değil. Ama liderlik de bu ilgiyi hak etmekle, onun gereğini yapmakla yani biraz cesaretle oluyor.
Türkiye, Batı'dan koparken ne tarafa yöneliyor? Buna cevap vermek o kadar kolay değil. Paylaştığı değerler itibarıyla yakınlaşması beklenebilecek İslam dünyası ile işlerin ve ilişkilerin çok parlak olmadığı da görülüyor. Bir dikta rejimi altında yönetilen Rusya ile ilişkiler de çok parlak gitmemektedir. Geçtiğimiz hafta Fransa’ya, oradan da Avrupa’da iğreti konumda olan Macaristan ile Sırbistan’a giden Çin diktatörü Xi Jinping’in buralara kadar gelmişken ülkemize uğramamış olması dikkat çekicidir. Başka diyarlarda aradığını bulamayan iktidarın çaresizlik içinde de olsa yeniden batıya dönmeye çalıştığı izlenimi edinilmektedir. Ancak bunun kolay olmadığı bellidir.
Henüz fark ettim, gerçekten. Macklemore’un videosuna kadar İsrail destekçisi sandığım birçok arkadaşımın Gazze’yi desteklediğini, fakat paylaşımlarında dile getirmeleri için gereken o mükemmel estetiği bulamadıklarını, henüz fark ettim. Teşekkürler, Macklemore.