GÜNÜN YAZILARI

Kürt açılımında bilanço

İktidar bloğu kendi içinden çıkacak milliyetçi tepkileri engellemeyi ana mesele yaparak bu süreci bir devlet inisiyatifi, bir lütuf ve silahtan arınma çabası olarak lanse ediyor, her tür müzakere ve diyalog iddiasını reddediyor. Kürt tarafı tavrı elbet pozitif. Bununla birlikte kendi kesimlerine Öcalan’ın açıklamasının devlete taleplerine bir boyun eğiş olmadığını anlatmak peşindeler. Devlet ve Öcalan arasında Görüşmelerin yapıldığı, adımların karşılıklı atılacağını ifade ediyorlar.

Türkiye’nin Toplumsal Haritası: Aidiyet yüksek, valizler hazır

TGSS 2024’ün toplumsal haritası bize Türkiye’nin sürekli değişen ama özünde bazı temel çelişkileri birlikte taşıyan yapısını hatırlatıyor. Toplumumuz ne tamamen içine kapanık bir muhafazakârlığa teslim oluyor ne de tam manasıyla evrensel seküler değerlerle barışık. Bir ayağımız gelenekte, bir ayağımız dünyada. Gençler bayrağına bağlı ama çıkış vizesini de cüzdanda taşıyor.

Kapsıyor mu, kapsamıyor mu?

“Silah bırakmak, birilerinin zannettiği gibi ellerini başının üzerine koyup teslim olmak demek değil. Bu kalıcı ve gönüllü biçimde silahtan vazgeçmek demek. PKK içindeki Türkiye vatandaşı militanlar silah bırakıp, Meclis’te yapılacak hukuki düzenlemelerle Türkiye’ye dönebilirler. Peki YPG, yarın silah bıraksa onlar için hukuki güvenceyi kim verecek? Yani Kandil’dekilerle Suriye’dekiler aynı anda silah bırakacak diye bir reel durum yok ortada.”

Barbarlık, Kubrick ve Bahçeli

Fransa’da Baba Le Pen’ın ölümünden sonra Paris’te meydanda kutlama yapan solculara Bernard Henry Levy, “barbarlar” demişti. Türkiye’deki barbarlar ise barış sürecinin mimarlarından Türkiye’nin en milliyetçi partisinin liderinin sıhhatinin bozulmasından medet umdular. “Barbar Türk” tabiri bugünlerde PKK’yi Türkiye’de yumuşak başlılık ve tavizkar olmakla suçlayan bir kısım tembel ama fazla talepkar Kürt milliyetçisinin hala tedavülde diri tutmaya çalıştığı bir eski bir hatıra. Evet bir de Kürt milliyetçileri var. Türkiye’de onlar da 26 yıldır bir ada hapishanesinin hücresinde bir kaç metre karede yaşayan son Kürt isyanının liderinin direnememesinden müştekiler.
- Advertisement -

Bir Laz, bir Alevi ve iki Kürd bir bara girmişler

Öcalan, örgütle devlet arasında sıkışmış Kürdleri, devletle vicdanları arasında yalpalayan Türkleri, nefretlerini örgütün silahlı varlığından sürdüren solcu beyaz Türkleri, politik öngörüleri ve entelektüel sorumlulukları, en hafifiyle onun düzeyine bir türlü varamayacak yaptıkları çağrıda silahlara veda türküsü çalamayan “barış” akademisyenlerini ama en çok gidecek yeri kalmayan PKK’yı, o çok sevdiği kavramla söylersek, “özgürleştirdi.” Öcalan; Özal, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin demokratizasyonun için yaptıklara katkılara büyük bir halka ekledi. Silahlı bir örgütün lideri, etnik bir topluluğun temsilcisi olarak değil, “yurttaş” olarak üstelik.

En Son Çıkanlar