GÜNÜN YAZILARI

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (8): ‘Türban’ savaşlarının traji-komik veçheleri

Başlangıç yıllarında AK Parti’ye karşı yürütülen muhalefette kullanılan mermilerin çoğu bumerang etkisi görüyor yani dönüp atanı vuruyor, vurulmak isteneni güçlendiriyordu. Bu mermilerden en önemlisi olan ‘türban yasağı’ için zamanında ‘pırlanta’ muamelesi gören öyle argümanlar öne sürülmüştü ki bugünden geriye dönüp bakıldığında gülümsememek elde değil: “Ülkenin huzuru için” Erdoğan, Gül, Arınç’ın eşlerine ricada bulunup başlarını açmalarını isteyen gazeteciler de vardı, onlara hitap edip “talep ettiğiniz hürriyet insan haklarına aykırı, dolayısıyla böyle bir hürriyetiniz yok” diyen Anayasa profesörleri de…

Amerika’da üniversiteli gençler bir puta direniyor

Koca devlet başkanları onursuzca (belki inanmadıkları halde) inkara ve yalana mecbur kaldılar. İnce işleyen kaba bir kuvvetin bu pervasızlığı karşısında ilericilik oyunu oynamalarına göz yumulmuş üniversite gençliğinin vicdanı daha fazla dayanamadı ve patladı. ‘Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar ve cinayet işliyorlar’ dedi gençler. ‘Vay anasını’ dediler. Bir tarafta kendini copla benimsetmek isteyen bir sahte put. Diğer tarafta hakka şahitlik etmek isteyen üniversiteli gençler.

Bizim küçük edebiyatımız

Modernleşme tarihi açısından - hemen hemen aynı yıllarda koşmaya başladığımız - Japonya’da ilk Don Kişot çevirileri 1890’larda ortaya çıkıyor. Rusça’ya Don Kişot ilk olarak 1838’de ‘tam haliyle’ çevrilmiş. Türkçe’ye, tam olarak çevrilen ilk Don Kişot nüshası ise 1996 yılında elimizdeydi. Rivayete göre Yaşar Kemal’e, 1957’de hayata gözlerini yuman Arif Dino üç adet Don Kişot hediye etmiş. Üç kere okusun diye! Arif Dino’nun hediye ettiği çeviri hangisiydi acaba? Reşat Nuri’nin eksik, kısaltılmış çevirisi mi?

Özel, doğrusunu yapıyor: Türkiye’nin önceliği, normalleşme ve merkez siyasetin yeniden inşasıdır

Ak Parti, daha da doğrusu Erdoğan ve CHP Türkiye’nin ana akımlarıdır. Bunlardan birisinin “tasfiye edilmesi gereken düşman” olarak tanımlandığı bir merkez siyaset söz konusu olamaz. İktidarın en yakın adayı olarak CHP’nin, Erdoğan’ı siyasal rakip yanında, merkezin inşasında partneri olarak da görmekten kaçınmayan bir esneklik taşıması gerekir. CHP ılımlı politikalarla Erdoğan’a ek bir meşruiyet sağlamaz ama ondan soğuyanlarla bağ kurma şansı kazanır. Anayasa diyalogu neden otoriterliğin tuzağına düşmek olsun? Herkesin önüne gelen metni anlayacak temyiz kudreti var.
- Advertisement -

Tarsuslu Ermeni kadın…

Hamburg’da karşıma çıkan Tarsuslu Ermeni hemşerimle konuşurken, annesinin de Hamburg’da kendisiyle birlikte yaşadığını anlattı. Tesadüf ya benim annem de Hamburg’daydı. İki Tarsuslu anneyi buluşturalım dedik. Ben anneme söyledim. Annem “Tamam olur tabii” dedi. Kadını merak etmişti. Ermeni anne ise böyle bir buluşma yapmak istemiyordu. Görüşmeyi kabul etmedi. Kimbilir neler yaşamış ne acılara tanıklık etmişti?

En Son Çıkanlar