Yazarlar

Bahçeli’nin zeytin dalı: Yetmez ama evet!

Cumhur ittifakı idaresinin Kürtlere uzattığı bu zeytin dalını, “acaba bize karşı bir süreç inşa edilir mi?” endişesiyle karşılayan ve siyasi ufkunu salt muhalefetin seçim zaferine endeksleyen bir muhalif düşünce ufkundan hayır gelmeyeceğini düşünüyorum. Aksine, muhalefetin de bu süreçten fayda edineceğini görmekte fayda var. DEM’in meşrulaşması bugüne kadar kaçak göçek kurduğunuz, ebeveynlerin hışmından korkan genç aşıklar gibi gölgelerde buluştuğunuz ve ekranlar önünde inkar ettiğiniz iletişim zeminini daha sağlıklı ve açıktan kurmanıza imkan verecektir. Sözün özü: DON’T PANIC!

Devlet Bahçeli ve Güney Afrika, İrlanda deneyleri

Roelf Meyer, geçmişte Güney Afrika’daki Milliyetçi Parti’nin önde gelen isimlerinden birisi. Gençliğinde de milliyetçi eylemleri yöneten aktif bir militan. İktidardaki rejimi temsilen, daha doğrusu dönemin devlet başkanının özel temsilcisi olarak barış müzakerelerine katılıyor. Onun böyle bir işin başına geçmesi, çevrede epeyce tereddüt yaratıyor. Görüşmeler gizli yapılıyor. Bu arada toplumun tepkisine yol açabilecek bazı radikal kararlar da alınıyor. Örneğin Mandela’nın 27 yıl hapis tutulduğu Rodben Adası’ndan müzakereleri yürütmek üzere şehre getirilmesi tamamen gizli gerçekleşiyor. “Eğer bir anlaşılsaydı her şey mahvolabilirdi” diye anlatıyor Roelf.

Domuzun günahı ne?

Özetle domuzun günahı necisliğidir. Ve her ne kadar necislik dini bir çerçevede anlamını kazanmış görünse de domuzun statüsünü belirleyen şey dini aşan antropolojik bir şeydir. Bu, manevi (kültürel ve kimliksel) ve maddi (bedensel) bir statüdür. Domuz hem haram hem necistir.

Zaman ve zemin

Söylem düzeyindeki keskin yumuşamanın ve el uzatmaların, belli bir amaca odaklanan ve başı-sonu tutarlı biçimde tasarlanan bir yapıya evirilip evirilmeyeceğini ileriki günler bize gösterecek. Mamafih iktidarın, Kürt meselesinde yeni bir sayfa açma noktasında niyet beyanında bulunduğu da bir vakıa.
- Advertisement -

Muhalefet için bir not: İktidar (sanılanın aksine) tutarlı ve başarılı!

Muhalefet ‘kendi dünyasının’ kriterlerini kullandığı için Kürt açılımı ile kayyum atamasını birbiriyle tutarsız buluyor. Çünkü her iki olayı da ‘demokratikleşme’ bağlamı içinde değerlendiriyor ve zıt yönlerde konumlandırıyor. Ama ya iktidarın dünyasında ‘demokratikleşme’ diye bir kriter yoksa?

En Son Çıkanlar