Sabri Ok, açıklamadan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlarken de çok dikkatli ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterdi. Bir gazetecinin “Devlet bu süreçte beklediğiniz adımları atmaz ve süreç bozulursa ne yaparsınız?” sorusuna “Hem gerçekçi olmalı hem de olumlu düşünmeliyiz. Beklentimiz, bu tarihi adımda herkesin üzerine düşen sorumluluğu istenildiği gibi yerine getirmesidir” cevabını verdi. Küçük ya da büyük menfi bir hadise olduğunda hemen “Süreç bitti” diye gizlemedikleri bir sevinçle ortaya atılanların bu “Olumlu düşünmeliyiz” vurgusundan çıkaracağı çok ders olsa gerek. PKK’nin Türkiye’den çekilmesi sürece dair toplumsal güvenin artmasına katkıda bulunmasının yanında Suriye’ye tesirleri olacaktır.
Tanrı'nın arkeolojisini yapınca karşınıza insanın insaniyet hakikati çıkıyor. Ya ikisini birden kaybediyorsunuz, ya da birini kazanmaya çalışınca ikinciyi de yeni bir şekilde kurmakla meşgulsünüz.
László Krasznahorkai'nin edebiyatı yalnızca kelimelerle örülmüş bir anlatı değil, aynı zamanda
görüntüye de dönüşmüş bir zaman deneyimidir. Bu dönüşümün en güçlü örneklerinden biri, Béla Tarr ile birlikte yarattıkları sinema evreninde kendini gösterir. Özellikle Şeytan Tangosu romanından uyarlanan 7,5 saatlik Sátántangó filmi, yalnızca sinema tarihinde değil, çağdaş edebiyatın görsel izdüşümlerinde de nadir rastlanan bir derinliğe sahiptir.
Üç günlük bu kısa yazı dizisi, iktidar ile muhalefet arasındaki büyük asimetriyi ortaya koymuş olmalı. Sadece zihniyet ve ideoloji açısından değil, hedeflerin ve stratejilerin berraklığı, siyasi tasarrufların ardına konmuş olan irade, büyük resmin değerlendirilmesi, gerçekçi yol haritaları açısından iktidar çok önde. İktidarın vasatlığı ve ‘yanlışlarına’ bakarak kaybedeceğini ummak, bununla yetinmek, herhalde makbul bir siyaset olamaz.
Fatih Altaylı’nın Öcalan’la Lübnan Barelias kasabasında yaptığı röportaj ilk kez yayınlandı. Röportajın tam tarihi 19 Aralık 1996. Yani Susurluk Kazası’ndan sonra, 28 Şubat’tan önceki ara bir dönemde yapılmış. Bu röportajla ilk kez Öcalan’ın ağzından Başbakanlıkları sırasında Mesut Yılmaz ve Necmettin Erbakan’ın Öcalan ve PKK ile kurdukları temasları duyuyoruz. Ama bizzat bu röportajın kendisi de bir başka devlet-PKK diyaloğunun parçasıydı. O anlamda tarihi bir belge var karşımızda.