Yazarlar

Cennete giden merdiven

Gözü paradan başka bir şey görmeyen, parlayan her şeyi altın sanan kadın cennete giden bir merdiven satın alıyor. Gittiğinde bir kuşun şarkısı karşılıyor onu: “Bazen düşündüğümüz, inandığımız her şey yanlıştır.” Şaşırıyor ama “Sakın paniğe kapılma” fısıltısını da getiriyor rüzgâr, “Evet, gidebileceğin iki yol var uzun vadede… Ama asıl önemlisi gittiğin yolu değiştirecek zamanın var hâlâ. Ve o yolda hepimiz bir olduğumuzda, bir kaya gibi durduğumuzda, yuvarlanmayacağız oradan oraya…”

Zohran’ı anlamak neden zor?

Zohran kimilerine göre Müslümanlığını kampanya boyunca yedek kulübüsüne alan bir “sosyalist”, kimilerine göre ise siyasal İslamcı ve “bir İslamcıya asla güven olmaz”. Kimilerine göre ise Derin Amerika’yı yöneten 4-5 ailenin ABD’ye sempati uyanması için kurguladığı bir proje. Kimilerine göreyse Zohran 2010 referandumu, 28 Şubat ve 27 Mayıs hakkında özeleştiri vermedikçe takdir edilmemesi gereken bir tehlike. 120 milyar dolarlık bir belediyeyi sosyalist olarak yönetmeyi rüyasında bile görme şansı olmayan bazı solculara göre ise Zohran “işbirlikçi bir kapitalist”. Elbette bunların hiçbiri doğru değil. Zira Zohran hem Müslüman hem sosyalist hem de yetenekli bir genç. Bunu anlamak içinse önce Zohran’ı, sonra da New York’u anlamak gerek.

Tek tip yurttaş hayalinden korkuları aşan üniterlik perspektifine

Resmi tez, 66. maddedeki “Türklük”ün etnik değil, kapsayıcı bir “üst kimlik” olduğu yönündedir. Ancak ne metnin lafzı, ne yüz yıllık birikimle şekillenmiş söylemler, kurumlar ve ritüeller bu savunmayı destekler. Almanya’da “Alman” olmanın anlamı, güçlü bir temel haklar rejimi, eşitlik ilkesi ve tarafsız bürokrasiyle tanımlanır. Vatandaşlık, devletle kişi arasındaki soyut bir hukuki bağdır; etnik-kültürel içerik kamusal alanda nötrleştirilir. Yani aynı kelime, farklı tarihsel-toplumsal bağlamlarda farklı sonuç üretir: Türkiye’de “Türk” adı tarih boyunca tekillik ve kült yüküyle okunmuş; Almanya’da “Alman” lafzı, telafi işlevli bir statü kurgusuna yaslanmıştır. O yüzden benzetme yapılacaksa, lafza değil, işlev ve bağlama bakmak gerekir.

Dünya sağa kayıyor’ diyenlere New York’tan mesaj

Mamdani yeni bir sayfa açtı. Trump, denge ve denetim mekanizmalarını yok sayan bir çizgi tutturmuştu. Geleneksel dengeler içinde bir anlam taşıyan ‘başkanlık sistemi’ni, ‘başkan sistemi’ne dönüştürmeye yatkın bir ruh halindeydi. Sokaktaki vatandaşın cebini değil borsanın yükselmesini öncelik olarak görüyor, bunun için para arzını genişletiyordu. Kapitalizm çılgınlığına, başta New York olmak üzere birkaç önemli şehir başkaldırdı. Demokratların yerel seçim zaferinin içerdiği mesajlardan biri de yargıya dair. Yürütmenin yetkileri şimdi yeniden yargıçlar arasında tartışma konusu.
- Advertisement -

AİHM’in Demirhan kararına da uyulsun mu?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Demirtaş kararını verdiği 03 Kasım 2025 günü bir de Demirhan kararı verdi. Mahkeme Demirtaş ve Demirhan kararlarını aynı anda duyurdu. Ancak kamuoyunda geniş yer bulan, siyasilerin ve hukukçuların tartıştığı karar yalnızca Demirtaş kararı oldu. Kütahyalı Metin Demirhan ve 239 kişi hakkında verilen karar ise neredeyse hiç konuşulmadı.

En Son Çıkanlar